Sette yaşanan, anlatmak istediğin garip bir anın var mı?Biraz düşüneyim. Benim, minibüsü durdurduğum sahneyle ilgili bir anı var. Bu sahne, benim hünerlerimi gösterdiğim ilk sahneydi. Ellerimi doğru yere koyamadım, ya da ona benzer bir şey oldu. Kristen’i korumak için tutuyordum. Minibüs parmaklarıma çarptı ve Kristen’ı iki aracın arasına sıkıştırdım. (Gülüyor.) Tabii hemen çekimi durdurdular. Kristen’ı sertçe yere bıraktım ve sanırım kuyruk sokumu kemiğini incitti. En kötüsü, ben onun olayın üzerine güldüğünü zannederken onun ağlamasıydı. Ağladığını fark edememiştim.
Robert, ismini sevmedigini açıkladıktan sonra fanları tarafından''Spunk Ransom'' olarak ünlenmeye basladı..''İsmimden bahsetmekten nefret ediyorum'' ve ''Dilerim ki insanlar tamamıyla yeni bir isim icat ederler '' demişti MTV 'de..''Spunk Ransom'' Pattinson'un bir diger alternatifi ve biz seni seviyoruz! Spunk Ransom!!!
Nicin hep ayni seyleri giyiyorsun? Bu senin bir gelenegin mi?Sevdigim cok az esyam var. Ve sürekli seyahat ettigim icin onlari yikamaya zamanim olmuyor. Acinilacak bir durum, size neden anlatiyorsam?
Yatak odandan bahsetsene.Ailemin evindeki yatak odam on yasimdan beri pek degismedi. Fakat su an kullandigim yatak odasi igrenc bir durumda. Pek hijenik degil. Sanki bir serseriye aitmis gibi. Bir hayvan kafesini andiriyor.
Senin tipin nasil biri?Bilmiyorum, zevklerim sürekli degisiyor. Cilgin ve elde edinilmesi zor olan kizlardan hoslaniyordum. Ama artik öyle degil. Su an özel bir tipim yok.
„Edward kadar romantik degilim ama olmaya calisiyorum.“
„Simdiye kadar tek bir tane ciddi iliskim oldu – 5 yil önce!”
„Bir yil önce herhangi bir kizla cikma konusunda pek sansim yoktu. Birdenbire bu kadar cekici olmus olduguma inanamiyorum.“
„Edward’a pek benzemiyorum. O cesur, bense karanliktan bile korkuyorum. Edward ask sarkilari besteliyor, bu bence utandirici. O güclü, bense zayifim.“
“Bir kizda özel birsey ariyorum, esrarengiz birsey. Ama cogunda bu yok.”
"Edward olmak için takmak zorunda olduğum amber rengi lensler, katlanmak zorunda olduklarımın en kötüsü." diyor. "Gözlerim çok hassas ve bu yüzden de lensler, benim için her zaman katlanmak zorunda kaldığım günlük birer eziyete dönüşüyordu. Bu ölümü yaşamak için her sabah saat 4’te kalkıyordum. Bütün gün boyunca gözlerim kumla doluymuş gibiydi.”
Peki Rob, sanatı için bu işkenceye katlanamaz mı? "Asla!" diye şaka yapıyor. "Prodüktörlere sürekli olarak, bu konuyla ilgili daha pratik bir yöntem bulmalarını söyleyip duruyordum. Mesela özel efektlerle gözlerimin rengini değiştirebilirlerdi! Bir daha asla o lanet olasıca lensleri görmek istemiyorum.” diyor gülerek.
Nerden aldığımı hatırlamıyorum